O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
Ne güzel bir gökkuşağı!
- What a beautiful rainbow!
O güzel ve ayrıca çok zarif.
- She is beautiful, and what is more, very graceful.
Buz pateni zarif ve güzel olabilir.
- Ice skating can be graceful and beautiful.
Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor.
- Tom likes only beautiful girls.
Bir dağ sırtı eteğinde güzel bir şehirde yaşamak çok hoştur.
- It's very pleasant to live in a beautiful city at the foot of a mountain ridge.
Piknik için harika bir gün, değil mi?
- Isn't it a beautiful day for a picnic?
Aşk harika ve güzeldir.
- Love is wonderful and beautiful.
Bu çiçek tatlı kokuyor.
- This flower smells beautiful.
Leyla şimdiye kadar tanıdığım en tatlı ve en güzel kızdı.
- Layla was the sweetest and most beautiful girl I have ever met.